Hayalperest… 

Bu kelimenin verdiği ilk izlenim sanki biraz olumsuz, değil mi?

TDK’daki anlamına baktığımız zaman, “sürekli hayal kuran, hep hayal peşinde koşan(kimse), düşçü, hayalperver” çıkıyor karşımıza. 

Ama hayal etmeden, olmayan bir şeyin yapılamayacağını hepimiz bilirken, hayal edebilen tek canlının insan olması sebebiyle, medeniyetler oluşturduğumuz gerçeğini bir an için unutuveririz…

Hayal edin, hayalinizin peşinden koşun.

Küçüklüğümüzden beri bizlere, “her konuda ölçülü olmak” salık verilir. Ancak, her konuda olduğu gibi hayaller de ölçülü olmak lazım düşüncesi aslında başlı başına bir ironi. Neden mi?

Graham Bell Telefonu hayal ederken, o gün yaşayan birisi için Graham Bell’in hayali ölçülü değildi… Çok hayalperestti..

Diğer yandan Nicola Tesla. Telsizle, bir gemiyi yürüteceğini söylediği zaman 1920’lerde, ölçüsü olmayan bir hayal gücü vardı...

72 Parça gemiyi bir gecede karadan geçiren Fatih Sultan Mehmet, en büyük hayalperestlerden birisidir.

Şimdi de Elen Musk, Neuralink projesi ile, 20 Sene önce Matrix filminde gerçekleşmesine ihtimal verilmeyen bir teknolojiyi, uygulamaya geçirmek üzere. Ölçüsüz bir hayal gücüyle...

(proje hakkında bilgi almak isterseniz, linki tıklayınız: https://youtu.be/DghQPqsA4R8)

Bu ince çizgiyi belirlemek o kadar zor ki… Sebebi ise hayal gücünün,  nicel bir ölçme sistemine tabi olmaması. 

Bir tarafta olmayacak hayallerin peşinde koşmak olgusu varken, diğer tarafta olmayacak sanılan bir hayalin peşinden; arzuyla koşan, gerekli disiplini gösteren ve çok çalışanların, olamayacak diye düşünülenleri, olabilir hale getirebilmeleri. 

Bunlar birbirinin içine geçmiş kavramlar…

O yüzden hayal edin, hayalinizin peşinden koşun. Ölçüsüz olduğunu söyleyenlere de kulak asmayın. Gerçeklikten kopup kopmadığınıza karar verecek sizsiniz. 

Siz koşmazsanız, kimse sizin yerinize, sizin hayalinizin peşinden koşmaz.

Sayglarımla