Herkes Kendi Ateşini Kendisi Getirir
16.02.22
Behlül Dana hazretleri, Halife Harun Reşit zamanında
yaşayan kimilerine göre deli, kimilerine göre veli bir zât. Hakkı, hakikati
çekinmeden, eğip bükmeden bazen aleni
bazen şifreli şekilde söyleyen bir Allah dostu.
Asıl ismi Ebû Vüheyb bin Ömer Sayrafî’dir. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir.
Kûfeli olduğu halde Bağdâd’da yaşamış ve 190 (m. 805)’de vefât etmiştir. Hârûn Reşîd’in kardeşi olduğuna dair
rivâyetler vardır. Herkese ders olacak hikmetli sözleri çok meşhurdur.
Harun Reşit, Behlül Dananın tenkitlerine, acı acı
söylemlerine sabreder ve onu yanından hiç ayırmazmış.
Cenabı Allah yöneticilerimize, idarecilerimize yanında
hakkı, hakikati evirmeden çevirmeden lisanımünasiple söyleyen yardımcılar ihsan
etsin.
*
Behlûl Dânâ bir gün, Hârûn Reşit’e hitâben demiş ki:
Senin bu saltanatının değeri olsa olsa bir bardak
sudur.
Harun Reşit, Behlûl'ün sözünü küçümseyerek demiş ki
:
Sen aklını yitirmişsin. Ben şarkın en büyük padişahıyım.
Benim saltanatım altında nice milletler, nice şehirler, nice göller ve denizler
var.
Behlûl Dânâ, Harun Reşit’e şu teklifte bulunmuş:
Eğer dürüst olur da sorularıma doğru cevap verirsen
ben sana bu sözümü ispat ederim.
Hârûn Reşit kendinden emin bir tavırla Behlûl'ün teklifini
kabul edince Behlûl Dânâ, Hârûn Reşit’e iki soru sormuş. Birinci sorusu şuymuş:
Çölde susuz
kalıp, ölüm hâline gelsen,birisi çıkıp
"Saltanatının yarısını verirsen sana su verip seni ölümden kurtarırım
dese" ne yaparsın?
Hârûn Reşit, hiç düşünmeden şu cevabı vermiş:
Elbette ölmemek için adamın teklifini kabul ederim,
nasıl olsa mülkümün geri kalan yarısı bana yeter.
Behlûl Dânâ, ikinci sorusunu sormuş:
Peki, içtiğin suyu çıkaramasan, sen kıvranıp dururken
birisi çıkıp "Mülkünün geri kalanını bana verirsen o suyu çıkartırım"
dese ne dersin?
Hârun Reşit, "Mecburen veririm" deyince
Behlûl Dânâ :
Gördün mü bak! Senin saltanatının değerinin bir bardak
su kadar olduğunu ispat ettim işte...
*
Bir gün Behlûl'ü üstü başı dağınık, toz-toprak içinde
gördüler. Onu bu hâlde gören, uzun bir yolculuktan dönmüş zannederdi. Behlûl
Dânâ'nın bir veli olduğunun farkında olmayan, onu sıradan bir meczup zanneden
bazıları, onunla dalga geçmek ve eğlenmek kastıyla sordular :
– "Ey Behlûl! Bu ne hâl böyle! Nereden
geliyorsun?
Behlûl'ün cevâbı hiç de onların bekledikleri türden değildi:
– "Cehennemden geliyorum!"
Soruyu soranlar kendi kendilerine: "İşte yine
deliliği tuttu, böyle cevap olur mu?" diyerek tekrar sordular:
– "Peki, cehennemde ne işin vardı?"
Behlûl yine hiç istifini bozmadan aynı tavırla :
– "Ateş lâzım oldu da onun için
gitmiştim..."
– "Peki, ateşi aldın mı bâri?..."
Behlûl cevap verdi :
– "Hayır, maalesef ateşi alamadım. Cehennemin
bekçileri bana dediler ki :
- "Sanıldığı gibi burada ateş bulunmaz, ateşi
herkes dünyadan kendisi getirir!"
Onun için herkes yaptığı amellerine göre kendi ateşini
bu dünyadan kendisi götürür. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz.
Duamız Bakara süresi 201.ayet “ Onlardan kimi de: Ey Rabbimiz! Bize dünyada
da iyiliği ahirette de iyiliği ver ve bizi ateşin azabından koru" der.
Baki selamlar.
https://www.konyayenigun.com/herkes-kendi-atesini-kendisi-getirir-makale,8634.html