Abdülhâlık Gucdüvânî (K.S) (1103 - 1179) Hazretlerinden Vasiyetler
06.12.21
Tarîkat-ı Aliyye’de “Altın Silsile”, o yolun Peygamber
Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e ulaşan meşâyihini ifade eder.
Birbirine icâzet vermek suretiyle Tarîkat-ı Aliyye’nin muhafazasını ve sonraki
nesillere ulaşmasını sağlayan meşâyihin isimlerinden müteşekkil bu listeye,
“silsilenâme” denilir.
Yolumuzu aydınlatanlardan, Silsileyi Nakşibendi
tarikatında, Altın Silsilenin dokuzuncu halkasında Mutasavvıf; Abdülhâlık
Gucdüvânî Hazretleri bulunmaktadır.
Yusuf Hemedânî Hazretlerinin irşad vazifesi ile
görevlendirdiği halifelerinden biri olan Piri Türkistan olarak ta bilinen Ahmet
Yesevî, Türkistan’da İslâmiyet’i yaymak için Buhara’dan ayrıldığı zaman,
Adülhalık Gucdüvânî hazretleride Buhara ve civarındaki dervişlerin ve ahalinin
irşad işleri ile meşgul oldu.
Abdülhâlık Hazretleri umûmiyetle Gucdüvân kasabasında
ikâmet etmiş ve orada vefât etmiştir. Vefat tarihiyle alâkalı olarak 1179’dan
1220’ye kadar farklı tarihler verilmektedir.
***
Yusuf Hemadani hazretlerinden irşad görevinin başına
geçen, Abdülhalık Gucdüvânî
Hazretlerinin ortaya koyduğu sekiz esas, Nakşibendiyye tarîkatinde seyru
sülûkün temel kâideleri olarak kabûl edilmiştir. Kelimât-ı kudsiyye diye
isimlendirilen bu kâideler şunlardır:
1- Hûş
der dem: Alınan her nefeste zikir hâlinde olup mânen uyanık
bulunmak, gafletten sakınmak.
2- Nazar
ber kadem: Yürürken gaflete sebep olacak herhangi bir şeyi
görmemek için önüne (ayak ucuna) bakmak. Zira kalbi en çok perdeleyen şey,
gözden gönle akseden lüzumsuz ve menfî sûretlerdir.
3- Sefer
der vatan: Her adımda Hakk’a yürümek. Nefsânî sıfatlardan
sıyrılıp rûhâniyeti inkişâf ettirerek mânevî zirvelere ulaştıracak olan iç
âlemdeki yolculuğa yönelmek. Zâhiren de mürşid-i kâmili ziyaret edip
terbiyesine girmek için seyahat etmek.
4- Halvet
der encümen: Zâhirde halk ile kalben Hak ile beraber
olmak.
5- Yâd
kerd:
Dilin zikriyle beraber kalbin de zâkir hâle gelmesi ve “nefy ü isbât” zikri
yapmak. Nefy ü isbât ise kelime-i tevhîdin hakikatinde derinleşme gayretidir.
6- Bâz
geşt:
Kelime-i tevhîd zikrinin ardından; “ Allâh’ım! Maksadım Sen’sin, gâyem Sen’in
rızânı kazanmaktır.” cümlesini söylemek.
7- Nigâh
dâşt:
Kalbi lüzumsuz düşüncelerden korumak, nefy ü isbâtın mânâsını kalpte muhâfaza
etmek.
8- Yâd
dâşt:
Zikrin temin ettiği mânevî uyanıklığı devam ettirmek ve kendini dâimâ Hakk’ın
huzûrunda bilmek.
Abdülhalık
Gucdüvani Hazretlerinin Vasiyetleri
Ehli tasavvuf yolunda, Seyri sülüğünü tamamlamak
isteyenler için altın niteliğindeki vasiyetlerinden bazıları:
- Yavrucuğum! Sana şunu vasiyet ederim ki, takvâyı
kendine şiâr edin! İbadetlerine ve diğer vazifelerine sımsıkı sarıl! Ahvâlini
murâkabe/kontrol et! Dâimâ hatâlarının korkusu içinde ol!
- Allah Teâlâ’nın hukûkuna riâyet edip Resûlullah
Efendimiz’e karşı vazifelerini yerine getir! Anne-babanın ve üstâdının hukûkunu
gözet ki Hak Teâlâ da seni muhâfaza eylesin...
- Kur’ân-ı Kerîm okumayı aslâ bırakma! Zâhirini ve
bâtınını hep Kur’ân’a göre tanzîm et! Gizli veya âşikâr, Kur’ân’ı ibret ve
tefekkürle, gözyaşları içinde oku! Her bir hâlini Kur’ân ile mîzân et ve ona
benzet!..
- İlim öğrenmekten hiçbir zaman uzak kalma! Fıkıh ve
hadis ilmini öğren! Câhil sofulardan uzak dur ki onlar, din yolunun hırsızları
ve müslümanlığın yol kesicileridir.
- Sünnet-i Şerîfe’ye sımsıkı sarıl ve selef-i sâlihîn
imamlarının yolundan git!..
- Dünyacı gençlerle, ehl-i bid’atle, mağrur
zenginlerle sohbet etme! Çünkü onlar senin dînini alıp götürürler.
- Dünyalıktan iki somuna râzı ol ve helâl ye ki, bütün
hayırların anahtarı budur. Haramdan uzak ol, yoksa Hak Teâlâ’dan uzaklaşırsın!
- Nefsânî arzuların peşinde giden insanlardan kaç ve
fukarâ ile sohbet et! Kendini dünyanın yalancı süslerinden koru ki, ateş seni
yakmasın! Kendi yükünü kendin taşı!
- Helâl ye ve helâlden giyin ki ibadetlerin tadına
erebilesin!
- Allâh’ın celâlinden dâimâ kork ve unutma ki bir gün
hesap mahallinde ayakta durdurulacaksın!
- Gece ve gündüz çokça ibadet et ve cemaati aslâ terk
etme! Ancak, gurura kapılma ihtimâlin varsa sakın imam veya müezzin olma!
- Şöhretten şiddetle kaçın! Dindarlığın herkesin
diline düşmesin!..
- Birinin övmesiyle mağrur, yermesiyle gamlı olma!
Halkın övmesi de kötülemesi de nazarında aynı olsun! (Sen esas Allah Teâlâ’nın
senden râzı olup olmadığına dikkat kesil!) İnsanlara dâimâ güzel ahlâk ile
muâmele et!
- Edepli ol! Küçük, büyük bütün insanlara merhamet et!
Çok gülme; zira çok gülmek gaflettendir ve gönlü öldürür.
- Kendini Allâh’ın azâbından emin görme, fakat O’nun
rahmetinden de ümit kesme! Havf ve recâ arasında yaşa ki kâmil mü’minlerin
şiârı budur.
- Nefsinle dâimâ mücâdele et! Her an âhiret
endişesiyle yaşa, ölümü çok hatırla!
- Riyâset/baş olma sevdâsını gönlünden çıkar! Kim
riyâset sevdâsına müptelâ ise, ona tasavvuf erbâbı demek doğru değildir.
- Gönlünü dünya muhabbetine kaptırma, dâimâ âhirete
râğbet et! Dindar ve vefâlı ol! Fakih, âlim, takvâ sahibi ve sebatkâr ol!
- Allah yolunda, Hak dostlarına hem mal, hem beden,
hem de can ile hizmet et! Onlara teslim ol ve tavsiyelerine riâyet et!
Teslîmiyet göstermez ve nasihatlerini tutmazsan onlardan istifâde edemezsin!
- Cimrilik ve hasetten uzak dur; zira cimriler ve
hasetçiler yarın Cehenneme atılacaklardır.
- Allâh’ın vaadine güven! Fânîlerden bir şey bekleme!
Doğruyu söyle ve korkma! Dâimâ Hak ile beraber ol! İnsanlarla lüzumundan fazla
sohbet ederek ömrünü boşa harcama, aksi takdirde Allah’tan uzak kalırsın!
- Her zaman nefesine dikkat et, onun kıymetini bil ve
diline sahip ol! Yapamayacağın şeyleri söyleme, insanlara daima nasihatte
bulun!
- Yemeyi, içmeyi azalt! Az uyu ve az konuş! Acıkmadan
yeme ve ihtiyaç olmadan aslâ konuşma! Gece biraz uyuduktan sonra kalkarsan
namazı daha düzgün ve daha çok kılarsın.
- Nefsi dizginleyip gönlü diriltmek için namaz ve
oruçla meşgul olmak daha münâsiptir.
- Gönlün dâimâ gamlı, gözün yaşlı, amelin hâlis, duân
mücâhede, elbisen mütevâzı olmalıdır. Arkadaşların derviş, evin mescid, malın
fıkıh, ziynetin zühd, dostun Cenâb-ı Hak olmalıdır.
- Kendisinde şu beş hasleti görmediğin kişi ile
arkadaş olma:
a) Âhireti dünyaya tercih etmek. b) Ameli ilimden,
ilmi de dünyaya dalmaktan üstün görmek.
c) Tevâzû ve mahviyeti, iltifat ve rağbet görmekten
aziz bilmek.d) Basîret ve firâset sahibi olmak; gizli-aşikâr bütün sâlih
amellere azimli olmak.e) Ölüme hazır olmak.
- Evlâdım! Dünya ve onun ziynetleri seni aldatmasın!
Gece ve gündüz dâimâ dünyadan âhirete göçmeye hazır ol! Kalbin hep Allah ile
birlikte olsun! Allah korkusundan her zaman gönlün kırık olsun! Dünyada misafir
gibi yaşa ve oradan yine misafir gibi ayrıl!
***
Allah dostlarından biri “ Tasavvuf gaye değil ama gayeye ulaşmak için en iyi araçtır “
buyurmaktadır. Gaye dünya sürgünümüzü, “ Sen
O’ndan râzı, O da senden râzı olarak Rabbine dön!” (Fecr süresi, 28.ayet)
emri ilahisine uygun olarak tamamlamak.
Rabbim bu güzel vasiyetleri nefsimizde tatbik eden
kullarından eylesin.
Baki selamlar.
Kaynak:
Osman Nuri Topbaş, Altın Silsile, Erkam Yayınları, İstanbul, 2017,
Not: Bu yazı 29.11.2021 tarihinde Konya Yenigün Gazetesinde Yayınlanmıştır.