İNSANLAR ARASI SAYGI ve SEVGİNİN ÖNEMİ
31.12.20
Saygı kelime
olarak her hangi bir şeye karşı duyulan üstün sevgidir. Bizim konumuz olan
saygı ise, karşımızdaki bir insana,topluma karşı kişi olarak onların
vasıflarını durumlarını mevki ve makamlarını, yaşlarını kale almadan aralarında
ayrım ve aşırılığa kaçmadan hürmete dayanan duygu ve sevgidir.
Saygı ile sevgi kelimelerini birbirinden ayırmamak gerekir. Çünkü sevgi ve
sevmekten ve hatta sevilmekten nasibini almamış olan insanda saygı da yoktur
sevgi de. Saygı ailede başlar. İnsanın saygılı olması karşısındakine değer
vermesi ailenin verdiği ilk kazanımlardır. Çünkü aile insanın ilk eğitim aldığı
tecrübe edindiği deney ve uygulamaların verildiği eğitim kurumu ilk basamak
okul dur.
Ailede başlayan saygı
sokakta insanlar arasında takviye görür. Kültürel ve saygın bir oluşuma doğru
insanı hazırlar. Fakat toplumun saygın yapısı değerler manzumesi de insanı
olumlu veya olumsuz etkiler. Diğer taraftan aile çevre faktörü derken okul hayatı
ve eğitim sistemi bireyi olgunlaştırırken inanç ve iman yani din etkisi de
saygınlığını ve sevgi duygularını pekiştirir.
Saygı varsa beraberinde sevgi de vardır.
İşte bu birliktelik insanlar arasında güzel ilişkilerin oluşmasının kapılarını
açar ki çocukluk yıllarında başlayan sevginin doğurduğu saygı alışkanlığı o
kişiye de karşı insanların saygı ve sevgi duymasına sebep olur. Ailenin
fertleri arasında hayat ve ilişkiler yaşayış biçimleri birbirleri ile olan
münasebetleri saygı ve sevgi temelinde yürürse ki öyle olmalıdır; bu gibi
ailelerin oluşturduğu insanlardan meydana gelen toplumlarda nahoş davranış
biçimleri beklenmeyen ve tasvip edilemeyecek kötü davranışlar karışıklık
yaratacak hadiseler yok denecek kadar az veya nadir görülür.
Saygının egemen olduğu insanlar arasında
yardımlaşma, acıları iyi ve kötü günleri paylaşmayı sıkıntıların giderilmesini
sevgi çerçevesinde yok etmeyi görürüz. Bu da insan olmanın vazgeçilmez karakter
yapılarıdır.
Saygıyı kendisine düstur edinen bir kimse
başkalarına sevgide hisseder. Sevgisiz saygı da içi boş göstermelik ikiyüzlülük
ve riyadan öte gitmez. Böyle davrananlar başkalarından da ne saygı nede sevgi
görürler. Çıkar ve menfaat için gösterilen saygıdan yarar gelmeyeceği gibi bir
değer de taşımaz.
Bizler genç insanlar olarak kendimizden küçüklere
sevgi gösterirken bizleri eğiten geleceğimizin şekillenmesine yardımcı olan
öğretmenlerimize, büyüklerimize, ilişki içinde olduğumuz herkese ve aile
büyüklerimize saygılı olmayı elden bırakmamalıyız. Onları saymak, gururlarını
incitmemek, kırıcı olmaktan kaçınmak, öğütlerine nasihatlerine önem vermek
saygımızın gereği olmalıdır.
Toplumun yaşam biçimi içinde olsun,
sosyal aktivite ilişkilerinde olsun hayatın her konumunda ve dini inanç ve iman
hususlarının tamamı insanlar arasında saygı ve sevgi temeline oturur.
Mutluluğun, huzurun, güzel münasebetlerin, başarının, takdir görmenin, velhasıl
hayatın temel unsurlarından en önemlisi insanların birbirlerine saygılı
davranmaları ile elde edilebilecek olgulardır. Okullarda arkadaşlar arası ilişkiler,
evlilikte eşler arası münasebetler, aile fertlerinin durumu ticari hayattaki
alış verişler de ilişki, çalışma arkadaşlarının karşılıklı temasları saygı ve
sevgi temelinde yürütülürse mutlu birbirine güvenen yarınından emin
birbirlerini sayan ve seven güler yüzlü insanları görürüz.
En güzel ahlak en güzel insanlık onuru birbirimizi
saymak ve sevmekten geçer. Sevmeyi ve saygıyı karakterimizin en önemli öğesi
olarak alalım ve unutmayalım. Saygı göstermeyi bilenler de unutmasın ki saygı
görürler. Hem ne güzel söylemiş Hz. Mevlana: